Kayıtlar

Mayıs, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

dedemin notları

Ağabeyimle mektuplaşıyoruz. Baya böyle kağıda kalemle yazılan, zarfa koyulan ve postaneden atılan, üzerinde “Gönderen” yazan ilkel bir biçimde. Daha yeni başladık aslında, şu anda ikinci mektubu yazdım. Ama yazım çok kötü. Bunun nedenini düşündüm. Dedim ki, herhalde yazmaya yazmaya yazmayı unuttum. Aslında hızlı konuşmamın yazımla bir ilişkisi de olabilir. Ya da zaten yazım böyleydi. Her neyse.

Anayurt Oteli - Yusuf ATILGAN

Resim
İ nsanın içini karartan bir klasik. İnsanın yalnızlığının, saplantılarının ve çaresizliğinin vücut bulmuş hali bir otel Anayurt Oteli. İlginç bir kitap ayrıca... Kitabın kapak tasarımını ben yaptım. Beğendiğim kitaplara yeni kapaklar yapmayı seviyorum. Nasıl uzundu günler! "Ne ölüyüm ne sağım." "Ne ölü, ne sağ" bir yaşamın kahramanı Zebercet. Gözünü ilk açtığı ve yaşadığı Anayurt Oteli'yle aynı kaderi paylaşıyor: Birbirine benzeyen geçici ilişkilerle geçen günler, yalnız ve tek başına sürüklenen bir hayat. Gecikmeli Ankara treniyle gelen -adını bile bilmediğimiz- kadın otelde bir gece kalır ve Zebercet'in de, Anayurt Oteli'nin de sessiz akıp giden günlerinin içeriği değişir Küçük ayrıntıların tekdüze şaşmazlığında nerdeyse takıntılarla sürüklenen bir yaşamın öfkesi de, çaresizliği de büyük oluyor. Türk edebiyatının unutulmaz bir tipi ve unutulmaz bir mekanı. (Arka Kapak)

su

Resim

sapiens

Resim