Kayıtlar

Ekim, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

83 Numaralı formayı giyen çocuk

Resim
O kadar ihtiyacımız var ki! Neye olduğuna siz karar vereceksiniz çünkü eğer bir şeye ihtiyacınız varsa bu sizinle ilgili. Benim de bir şeye ihtiyacım var ama ne olduğuna karar veremedim. Sanırım hayatımın istediğim şekilde olmamasının nedeni de bu kararsızlığım. Ne olacağıma, ne istediğime karar veremedim. Bazen kendimi havaya sıkılmış bir kurşun gibi hissediyorum; hedefsiz, denk gele, boşuna atılmış kör bir kurşun. Ben kararsızım!

Yapma be abi!

Hayattan, dünyadan, olup bitenden bu kadar kopabileceğimi hiç düşünmemiştim! Erkenden bırakıp gideceğin aklıma gelmemişti, çok üzgünüm! Yeni bir işte çalışmaya başlamıştım, yaklaşık altı aydır kendimi bu işe adapte etmeye çalışıyorum. Bu altı aylık süre zarfında ne bir kitap okuyabildim, ne bir yazı yazabildim, ne düşünebildim, ne üretebildim, ne de seninle irtibata geçebildim. Bu o kadar acı bir durummuş ki, halimi görmeliydin abi! Senin bu alemi bırakıp gittiğini yaklaşık iki ay sonra bir blog yazısında okudum. Oysa kaç zamandır köşe yazdığın gazetenin internet sayfasına giriyor ama senin yazılarını göremiyordum. Hatta bugün de bakmıştım ama sen yine yoktun. O kadar yorgunum, zihnim o kadar karmaşık ki, iki dakikamı ayırıp "Acaba bu adam ne oldu?" diyemedim. Ölüm insanın aklına gelmiyor ya hiç! Bu gece (10.10.2012) "Biraz zaman ayırayım da Google Reader'ımda ne var ne yok biraz okuyayım!" dedim. Öyle, sırayla, başlıklara bakarak ilerliyordum tek tek. Sonra, T

Sınırda

Yapabileceklerimizin sınırlı, yapmak istediklerimizin sınırsız olduğu bir yerdeyiz. İlk kim başarır bilmiyorum ama bir gün birisi çıkıp yapabileceklerinde sınır tanımayacak. Şu an için bizim yapabileceklerimiz sınırlı; maaşımızla sınırlı, sosyal çevremizle, ailemizle, babamızın işiyle, boyumuzla, kilomuzla, saçımızla, derimizin rengiyle, konuştuğumuz dille, tahsilimizle, kocamızla, eşimizle, çocuklarımızla, hükümetlerin, sermayenin ve ordunun isteğiyle sınırlı. Ama sınırlar ihlal edilebilir elbette!