Kayıtlar

Neşe doluyor…

Bugün 23 Nisan, neşe doluyor… Popüler kültür içerisinde olunca bazen o kültürün içinde yeşeren akımlara kapılmadan duramıyor insan. Bugün 23 Nisan diye çocukluk fotoğraflarını paylaştı birçok kişi sosyal medya hesaplarından. Ben de paylaştım haliyle. Fakat bir garip oldum çocukluk fotoğrafıma bakınca. Yaşlanmak duygusunun verdiği o “Vay be!”den öte bir şeydi. O fotoğrafa bakınca... O hangi çocuk olsa severdim çünkü masumdu, gözleri gülüyordu yani gerçekti, kirlenmemişti, kötüyü bilmiyordu, dizleri yara, burnu sümüklüydü ama umursamıyordu, altında eski bir şort, ağı yırtılmış, üstünde bir tişört güveler yemiş, delinmiş ama o umursamıyor. Saf, temiz ve gülüyor. Gülme kavramını yaşıyor, bizim gibi değil! Bir gardırop eşyası olarak kullanmıyor başkalarına güzel görünsün diye, cüzdanında lazım olur diye taşıdığımız kartvizitler gibi taşımıyor mesela, içinden geldiği gibi, dünyaya ait gibi, henüz “İnsanoğlu” olmamış ya da çoktan kemale ermiş gibi gülüyor. Gözleri… Bugün 23 Nisan... Baktım he

Horozun Görevi!

Kulağımda bir çınlama sandım ilk önce. Biraz sıcak olduğu için oda, yorganı attım üzerimden ve çınlamanın nereden geldiğini bulmaya çalıştım. Bu, normal kulak çınlaması değil, sanki elektronik bir aletten gelen dijital bir sese benziyordu. Biraz daha dinledim ama yan komşunun horozunun vakitsiz ötüşü sesi bulmamı zorlaştırıyordu. Ne garip hayvan şu horoz! Neden ötüyor ki? Çocukken bize öğrettikleri gibi değildir sanırım ya da belki de öyledir bilemiyorum. Neden ötüyordu bu horoz? İnsanlık için bir görevi olması mümkün mü? Neymiş, bizi uyandırıyormuş. Neden böyle bir görevi var ki? Neyse…

Ağlattın be! A Plague Tale: Innocence

Resim
Metlerini çok duymuştum ama kendileriyle tanışmam biraz zaman aldı.  A Plague Tale: Innocence (Bir veba hikayesi: Masumiyet) isimli oyunun başkahramanları Amicia ve kardeşi Hugo’dan bahsediyorum. Böyle söyleyince biraz garip oldu! Ne de olsa bir oyunda yer alan iki dijital karakterden başka bir şey değiller ama onları gerçek birer insan gibi benimsedim! Çünkü Amicia kızıma, Hugo da oğluma benziyordu… Bir veba Hikâyesi benim için çok duygusal anlar yaşadığım bir deneyim oldu.  

Xbox Game Pass PC ile oynayabileceğiniz 10 harika oyun*

Resim
Merhaba değerli dostlar, Microsoft’un Xbox için uyguladığı “Game Pass” sistemini biliyor musunuz? Eğer bilmiyorsanız hemen kısaca değineyim. Xbox Game Pass Microsoft’un Xbox One oyun konsolu ve Windows 10 ile birlikte kullanılmaya başlanan aylık ödemeli bir oyun kütüphanesi sistemidir. Tıpkı Netflix ve Spotify gibi belirli bir aylık ödeme karşılığında Xbox Game Pass kütüphanesinde bulunan yüz kadar oyuna erişebilir ve bu oyunların keyfini sürebilirsiniz. Xbox Game Pass şimdilik PC için “beta” aşmasında olsa da gayet güzel oyunlara sahip ve her geçen gün bu listeye yeni oyunlar ekleniyor. Yeni çıkan oyunlardan bazılarını hemen oynayamıyoruz çünkü bütçemizi aşan fiyatlarda oluyorlar. Mesela çok sevilen bir seri olan Metro’nun son oyunu Metro Exodus’un şu anki (19 Mart 2020) PC fiyatları (platformlara göre) şöyle Microsoft Store 180 TL Steam 249 TL Epic Store 249 TL Gördüğünüz gibi fiyatlar oldukça pahalı. Bu güzel oyunu oynamak için mecburen gelecek indirimleri bekliyoruz. Peki, bu ve be

Felix The Reaper

Resim
Bağımsız oyunları seviyorum! Bunu defalarca söyledim ama yine belirtmek istedim. Oyun satış platformlarında yeni çıkan oyunlar taraması yaparken “bağımsız” etiketi ilk önceliğim oluyor. Daha sonra oyunun görsellerine, karakterlerine, müziklerine bakıyor ve eğer varsa fikir almak için oynanış videosunu izliyorum. Oyunu beğendiysem alıp almama kararıma “Türkçe” dil desteğinin varlığı veya yokluğu etki ediyor. İlla Türkçe olsun diye diretmiyorum. Çünkü öyle güzel oyunlar oluyor ki dil desteği olmasa da oynamak istiyorum. Ama bazı oyunlar var her ne kadar görselleri, karakterleri, müzikleri güzel, Türkçe dil desteği de mevcut olsa oynamaya başlayıp bölümlerde ilerleyince o ilk görüşteki aşkımdan eser kalmıyor.