Twelve Minutes İnceleme
Merhaba değerli dostlar, bu yazımın konusu karakterleri üstten gördüğümüz ve bir evin içinde geçen 12 Minutes isimli ilginç bir bulmaca oyunu! Twelve Minutes isimli oyunu ilk gördüğümde çok heyecanlanmıştım çünkü şimdiye kadar oynadığım oyunlardan biraz farklı görünmüştü, üstelik Türkçe dil desteği de olacaktı. Çok merak ettiğim için oyunu aldım ve çıkış yaptığı gün Twitch kanalımda canlı yayında oynadım… Sanırım oynamaya çalıştım! Açıkçası oyun beni zaman zaman çok sıktı ve oyunu yayında bitiremedim. Bir günlük moladan sonra tekrar devam ettim ve oyunu bitirdim. Şimdi sizlere Twelve Minutes ile ilgili deneyimimi paylaşmak istiyorum.
Twelve Minutes Nasıl Bir Oyun?
Luis Antonio’nun geliştirdiği Annapurna Interactive firmasının
yayıncılığını yaptığı 12 Minutes, zaman döngüsüne sıkışmış bir insanın,
sıkıştığı bu döngü içinde gelişen olayları analiz ederek zaman döngüsünü
kırmaya çalıştığı, üsten görünüşlü bir yapıya sahip, fare tıklamalarıyla (Point
& Click) oynanan ilginç bir bulmaca, keşif ve gerilim oyunu.
12 Minutes, bazı sanatsal filmlerde olduğu gibi az sayıda
karakter ve tek mekân üzerinde ilerleyen, daha doğrusu ilerleyip ilerleyip başa
dönen, biraz klostrofobik bir atmosferi olan, görüntülerden çok seslerin ön
planda olduğu bir oyun. Oyunun atmosferindeki sesler; asansör, çocuk ağlaması,
hava durumu, müzik, eşya sesleri harika. Oyunun karakter seslendirmeleri de
harika. Zaten oyunun seslendirme kadrosundan yapımcıların grafiklerden çok
seslere önem verdiğini anlıyoruz (Tamam tamam ben anlıyorum sadece). Oyunun
seslendirme kadrosu gerçekten harika; Willem Dafoe, Daisy Ridley ve James
McAvoy.
Oyunun grafikleri fena değil. Bazı sahneler dışında karakterlerin
yüzlerini göremiyoruz. Karakterlerin yüzünü görme şansımız olan sahneler de ise
bu yüzler bulanık bir halde bize gösteriliyor. Oyun zaten üstten görünüşle
oynandığı için karakterlerin yüzünün pek bir önemi yok aslında. Fakat üstten
görünüş kısmında gözüme batan bir şey var. Bu bana çok garip geldi;
karakterlerin oda içindeki bir eşyayı yine oda içerisindeki başka bir yere
taşırken, bu eşyaları ceplerine koyarak götürüyorlar. Tamam envanter sistemi
olan oyunların hepsinde böyle ama yan roldeki kadın karakterin masa üzerindeki
kahve kupasını alıp lavaboya götürürken kupayı öne cebine koyması ve lavaboya
geldiğinde kupayı cebinden çıkarması çok garipti! Elbette oynanışı etkileyen
bir durum değil ama sadece gözüme takıldığı için paylaşmak istedim.
Twelve Minutes Hikâyesi Ne?
Bu kısım biraz ilginç çünkü oyunun hikâyesini oyunu
oynadıkça, döngüleri geçtikçe öğreniyoruz. Oyunun ana çekirdeği olan 12
dakikalık döngünün başlama anına kadar olan kısım şöyle:
Bir akşam evine dönen karakterimiz, eşiyle birlikte güzel
bir akşam yemeği yemeye hazırlanıyor. Bu, güzel bir akşam çünkü eşinin ona bir
sürprizi var. Her şey çok normal ilerlerken, birden kapı çalıyor ve eve bir
polis geliyor. Olaylar çok hızlı gelişiyor; eve gelen polis, karakterimizin
karısını cinayetle suçluyor ve neler olduğunu anlamaya çalışan karakterimiz
polisle konuşmaya çalışırken polis karakterimizi öldürüyor/bayıltıyor. Bu sahne
sonlandığında adam 12 dakika önce eve girdiği anı tekrar yaşıyor ve bu döngü
böylece devam ediyor.
Olayın ana çekirdek hikâyesi bu ama döngüleri tekrar tekrar
yaşayıp çekirdeği kırıp parçaladıkça çekirdeğin içerisinden çıkan yeni ipuçları
ve bilgilerle birlikte oyunun asıl hikâyesini de öğreniyoruz.
Oynanış
12 Minutes klasik
point & click bir oyun.
Karakterleri hareket ettirme, eşyalarla etkileşime geçme, konuşma metinlerini
seçme, hepsi fare yardımıyla gerçekleşiyor. İçinde yaşadığımız 12 dakikalık
döngüyü kırabilmek için çeşitli eşyalar, karakterler ve diyaloglar arasında
gezinip duruyoruz. Klaisk kutu puzzle benzeri bir yapısı var. Belirli parçaları
(Diyalog, eşya vs) belirli yerlere koymamız gerekiyor ki, bulmacayı çözebilelim.
Fakat klasik puzzle gibi istediğiniz parçayı istediğiniz yere koyarak
başlayamıyorsunuz. Yani bulmacayı çözmek için oyuncuya sunulan bir özgürlük
yok. Parçaları oyunun istediği şekilde yerine yerleştirmelisiniz
Oyunu tavsiye eder
miyim?
Bu soruya verecek olduğum cevapta kararsızım! Ben çok
sıkıldım ama siz belki beğenirsiniz! İlk başlarda oyuna karşı bir heyecanım
vardı ama zaman ilerledikçe, bu heyecanın yerini sıkıntı ve bıkkınlık aldı.
Tamam oyunun ana mantığı zaten bir döngü içinde olmak ve bunu gayet güzel
yapıyor ama döngüden kurtulmak için oyuncuya sunulan alan oldukça dar. Oyunda
herhangi bir ipucu sistemi de yok ki belki de olmamalı bilemiyorum, bazen aynı
şeyleri defalarca yapıp farklı bir çıkışa ulaştığınızda ve “Tamam şimdi çözdüm”
diye düşündüğünüzde hiçbir sonuca ulaşamayıp tekrar döngünün başına dönmek çok
sıkıcı. Yine de benim için farklı bir deneyim oldu. Özellikle bulmaca
meraklısıysanız, roguelike oyunlkar benim için harikadır diyorsanız ve sabrınız
varsa oyunu deneyimlemelisiniz. Aksi halde hiç bulaşmayın derim.
Yeni yazılarda görüşmek üzere. Buraya kadar okuyan herkese
teşekkür ederim.
Geliştirici: Luis Antonio
Yayıncı: Annapurna Interactive
Çıkış Tarihi: 19 Mayıs 2021
Platformlar: PC (Microsoft Windows) / Xbox One / Xbox Series X|S
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkür ederim, en kısa sürede (klasik laftır) geri dönüş yapacağım :)