Tüketim çılgınlığı!

Masai Mara'daki hayvanatın gerçekleştirdiği "Büyük Göç", Mesai Para'daki insanatın gerçekleştirdiği tüketim çılgınlığına benziyor. Kesinlikle aynı değiller, sadece benziyorlar. Hayvanlar doğası gereği yani içgüdüsel olarak tüketime yönelirken insanlar medya tarafından büyütülen, genlerinde bulunan ve doymak bilmeyen iştahlarıyla tüketiyorlar. Hayvanat için sadece "Hayatta kalmak için ye!" ilkesi geçerliyken insanat için "Hava atmak için ye!", "Büyük indirimden yararlan!", "Evde var ama çok ucuz al!", "Komşunu geç!", "O'nda var da sen de neden yok?", "Daha fazlasını iste!", "Düşünme sadece al!", "Orman dediğin nedir ki!", "Çanak çömlek patlasın aga!", "Nabıcan bacaya filtreyi falan" ve benzeri ilkeler geçerlidir...

Massai Mara'daki antilop -diğerleri de var elbette ben sadece antilobu örnek vermek istedim- sürüleri mevsimin değişmesiyle birlikte bulundukları toprakları terk ederler çünkü taze ve yeşil otlar bitmiştir. Antilopların hayatta kalması için yer değiştirmeleri, kendilerini yeşil ve taze otların dolu olduğu yerlere götürmeleri gerekmektedir. Tabii bu yolculuk çok risklidir; yeşil ve taze otların olduğu düzlükler büyük nehrin karşı kıyısındadır ki nehir deyip geçmez antiloplar bizim gibi, çünkü nehrin içinde başka bir canlı olan timsah hayatta kalmak için antilopları beklemektedir. Antiloplar olacakları bile bile atlarlar nehrin içine, mecburdurlar çünkü ve bu mecburiyetin adı hayatta kalmaktır. Antiloplar atlarlar, timsahlar yakalarlar, insanlar izlerler.

Bu sahneler bir insan için vahşicedir, korkunçtur, aman tanrımdır, ay yazık antiloplaradır ama hayvanlar için çok normaldir. Aslında vahşi olan şudur: Bir timsahın ihtiyacından fazla antilobu avlayıp nehirdeki buzdolabında seneye yaza kadar bekletmesidir. Antilopların bir an önce nehre gelmesini sağlamak için karşı taraftaki otları siyanürle yok etmesidir. Antiloplardan bazılarını taze otla kandırıp sürünün diğer üyelerini kandırmasını sağlamaktır. Sadece timsahlar yönünden bakmayalım olaya. Antilopların timsahları öldürüp karşıya rahatça geçebilmeleri için kanalizasyon borusunu nehre taşımalarıdır mesela vahşi olan. Veya nehre dinamit atarak timsah tehlikesini bertaraf etmek, kışın üşümemek için timsah derisinden kıyafet yapmaktır.

Eğer bir gün antiloplar, timsahlar, aslanlar, ceylanlar veya zebralar imkân bulurlar ve kapitalist düzenin çarkında sıkışmış kalmış, doyumsuz, aç gözlü, gözünü hırs bürümüş, çılgınca tüketen, çevresini, kendini ve dünyayı bitiren insan belgeselini izlerlerse, işte o zaman onlar da vahşice, korkunç, aman tanrım, ay yazık insanlara diyecekler; elbette insan onları tüketmezlerse...