Sıçmanın medeniyete katkısı
Aslında bu medeniyet dediğin tek dişi kalmıştı ama işte medeniyet; teknoloji, bilim falan hoop bir protez diş al sana otuz ikisi birden tam takım bir ağız. Eş dost arasında sıçmanın, sıçma eyleminin pek muhabbeti yapılmaz, yapılsa da buna pek gülünmez, gülünecek şey osuruktur. Bakın biraz gülümsediniz belki de? Belki de! Gerçi bazı sözler, tepkiler ve cümleler var sıçmakla ilgili: “Aha şimdi sıçtık!”, “Adam olacak çocuk bokundan belli olur”, “Sıçtığım boka bak bana laf yetiştiriyor!” falan gibi. Ne olursa olsun sıçmak gülünecek bir eylem değildir. Ama osuruk öyle mi? Sıçmanın tek komik olduğu durum var o da “cır cır” olma durumu. Cır cır olana gülünür, cır cır lafına gülünür, neden? Çünkü sulu da ondan… Neyse, bu kadar boktan muhabbet yeter!
Bence sıçmanın medeniyete büyük katkısı vardır. Yani illa ki vardır. Misal bu kayalara çizilmiş resimler falan insan medeniyetinin ilk sanat eserlerinden. Büyük ihtimalle bu resimleri yapan insanlar o an sıçma eylemi gerçekleştiriyorlardı. Sıçma eylemi esnasında kimi zaman eline aldığı bir taş parçasıyla kimi zaman bir odun parçasıyla yere bir şeyler karaladı, çizdi, sonra da “Ulan ben bunları neden kayalara çizmiyorum!” dedi ve medeniyet böyle başladı. Olayı şuradan anlayın; medeniyet o kadar gelişti, üretilecek şeyler o kadar çok üretildi ki, şimdi ki insan anca tuvalet kapılarına tosun edebiyatından başka bir şey parçalayamıyor (Ay bu bizim medeniyet miydi ya!) Ben hiçbir tuvalet kapısında sanat eseri görmedim. Zordur bir sanat eseri üretmek, tıpkı sıçmak gibidir yani. Sıçmak deyip geçmeyin! Sıçarken zorlanırsınız, emek verirsiniz, ter dökersiniz, acı çekersiniz, sıçmak emek ister. Ama osuruk öyle mi? Sal gitsin! Sıçmak için özel kabinler vardır ama osuruk her alanda rahatça atılabilir. Kokusuz sanıp ta asansörde atmayın, kokuyor!
Sıçma eylemi sonunda bir sanat eseri çıkarırısınız meydana; incelersiniz, rengine, kalınlığına bakarsınız (Tıpkı sanat galerilerindeki gibi hani) Şimdilerde üretebildiğimiz tek şey boktur artık. İster inanın ister inanmayın. Sanatta, siyasette, müzikte boktan başka bir şey yok. Bokla başlayan medeniyet bok olup gidecek herhalde. Her boku biliyorsunuz zannediyorsunuz ama bilmiyorsunuz, bilemezsin Nemo!
Sıçmanın medeniyete katkısına gelince efendim, bana göre üretkenliğimizin hala en aktif olduğu yer ve özgür ve rahat ve yalnız ve huzurlu, sıçma eylemimizdir. Bunca haber sitesi, sosyal medya, televizyon, haberleri diziler, iş, güç, stres, yolculuk, ay sonu, maaş, ödemeler, vergiler, sigortalar, seçimler, adaletsizlikler, onlar, şunlar, bunlar, ıvırlar, zıvırlar, kulağınızdan tutan, kolunuzdan çekenler, başınıza vuranlar, ayağınıza çelme takanlar, dur durak bilmeden sizi kovalayanlar ve dur durak bilmeden sizin kovaladıklarınız! Kendinize ayıracak zamanınız yok! Yok efendim, yok! Gündemin mezarlığındaki tirene binmişsiniz(hepimiz yani) yaşamaya bile zaman bulamıyorsunuz ki, bu modern dünyanın kaosunu çekerken ciğerlerimize birbirine benzeyen zombilerden başka bir şey de değiliz.
Sıçınız! Rahat rahat sıçınız! Medeniyete katkıda bulununuz ama lütfen sıçmaya yalnız siz gidiniz; bırakın şu tabletleri, telefonları falan, çıkınca oynarsın yine, kendinize zaman ayırın, lütfen sıçın!
Bence sıçmanın medeniyete büyük katkısı vardır. Yani illa ki vardır. Misal bu kayalara çizilmiş resimler falan insan medeniyetinin ilk sanat eserlerinden. Büyük ihtimalle bu resimleri yapan insanlar o an sıçma eylemi gerçekleştiriyorlardı. Sıçma eylemi esnasında kimi zaman eline aldığı bir taş parçasıyla kimi zaman bir odun parçasıyla yere bir şeyler karaladı, çizdi, sonra da “Ulan ben bunları neden kayalara çizmiyorum!” dedi ve medeniyet böyle başladı. Olayı şuradan anlayın; medeniyet o kadar gelişti, üretilecek şeyler o kadar çok üretildi ki, şimdi ki insan anca tuvalet kapılarına tosun edebiyatından başka bir şey parçalayamıyor (Ay bu bizim medeniyet miydi ya!) Ben hiçbir tuvalet kapısında sanat eseri görmedim. Zordur bir sanat eseri üretmek, tıpkı sıçmak gibidir yani. Sıçmak deyip geçmeyin! Sıçarken zorlanırsınız, emek verirsiniz, ter dökersiniz, acı çekersiniz, sıçmak emek ister. Ama osuruk öyle mi? Sal gitsin! Sıçmak için özel kabinler vardır ama osuruk her alanda rahatça atılabilir. Kokusuz sanıp ta asansörde atmayın, kokuyor!
Sıçma eylemi sonunda bir sanat eseri çıkarırısınız meydana; incelersiniz, rengine, kalınlığına bakarsınız (Tıpkı sanat galerilerindeki gibi hani) Şimdilerde üretebildiğimiz tek şey boktur artık. İster inanın ister inanmayın. Sanatta, siyasette, müzikte boktan başka bir şey yok. Bokla başlayan medeniyet bok olup gidecek herhalde. Her boku biliyorsunuz zannediyorsunuz ama bilmiyorsunuz, bilemezsin Nemo!
Sıçmanın medeniyete katkısına gelince efendim, bana göre üretkenliğimizin hala en aktif olduğu yer ve özgür ve rahat ve yalnız ve huzurlu, sıçma eylemimizdir. Bunca haber sitesi, sosyal medya, televizyon, haberleri diziler, iş, güç, stres, yolculuk, ay sonu, maaş, ödemeler, vergiler, sigortalar, seçimler, adaletsizlikler, onlar, şunlar, bunlar, ıvırlar, zıvırlar, kulağınızdan tutan, kolunuzdan çekenler, başınıza vuranlar, ayağınıza çelme takanlar, dur durak bilmeden sizi kovalayanlar ve dur durak bilmeden sizin kovaladıklarınız! Kendinize ayıracak zamanınız yok! Yok efendim, yok! Gündemin mezarlığındaki tirene binmişsiniz(hepimiz yani) yaşamaya bile zaman bulamıyorsunuz ki, bu modern dünyanın kaosunu çekerken ciğerlerimize birbirine benzeyen zombilerden başka bir şey de değiliz.
Sıçınız! Rahat rahat sıçınız! Medeniyete katkıda bulununuz ama lütfen sıçmaya yalnız siz gidiniz; bırakın şu tabletleri, telefonları falan, çıkınca oynarsın yine, kendinize zaman ayırın, lütfen sıçın!
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkür ederim, en kısa sürede (klasik laftır) geri dönüş yapacağım :)