DARQ: Rüyada olduğunuzu hissettiren oyun


Oyunlar güzel ama bağımsız oyunlar bir başka güzel. Oyun dünyasıyla hep ilgiliydim, 2018 Şubat ayından itibaren (kanalımı açtığım tarih) bu ilgim giderek yoğunlaştı ve oyun dünyasının derinlerine daldıkça da çok güzel ve farklı hazineler keşfetmeye başladım. İlk başlarda büyük bütçeli oyunlara harcadığım emek ve zamanı sonraları bağımsız stüdyoların ortaya çıkardığı muhteşem sanat eserlerine doğru yöneltmeye başladım. Çünkü bağımsız oyunlar bana hep daha sanatsal, daha yaratıcı ve daha eğlenceli geldi. Ayrıca sistem kullanma açısından da çok naifler.

Aslında oyunlara olan ilgim tıpkı fotoğraf sanatıyla uğraşmak gibi oldu. Uzmanlaştıkça ya da zaman geçirdikçe o sanatın belli bir kategorisinde kendinizi bulmanız gibi... Kimisi sokak fotoğrafında bulur kendisini kimi portrelerde.Ben de kendimi bağımsız oyunlarda buldum. İyi ki bağımsız oyunlar var. Yaşasın bağımsız oyunlar.

Yukarıdaki uzun giriş için özür diliyorum ama insan ilhamlı bir ortam yakalayınca kelimelerin zihninden sayfalara dökülmesine engel olamıyor. Bu yazıda sizlere DARQ isimli, harika bir oyundan bahsetmek istiyorum. Unfold Games isimli firmanın geliştirdiği DARQ ilginç oyun mekanikleri, bölüm tasarımları, karanlık atmosferi ve oyunun en sonunda ortaya çıkan şaşırtıcı hikâyesiyle beni benden aldı. 



DARQ Konusu ne?

Kendini berrak bir rüyanın ortasında bulan bir çocuk olan Lloyd'un hikâyesini anlatan 2.5d'lik bir oyun. Lloyd'un talihsizliğine göre, rüya bir kâbusa dönüşür ve tüm uyanma girişimleri başarısızlıkla  sonuçlanır. Kendi bilinçaltı içinde sıkışıp kalmış Lloyd, bir çıkış yolu bulmak için en derin korkularıyla yüzleşmek zorunda kalır.

Duvarlarda Gezmek

Benim en sevdiğim tür olan bulmaca ve platform tarzı DARQ, bulmacaları çözdükçe ilerlediğimiz bölümlerden oluşuyor. Fakat bu ilerleyiş bir yol şeklinde değil ayrı ayrı sahneler şeklinde oluyor yani oyunda bulmaca çözüp düz bir çizgi halinde devam etmiyoruz, çözülen bulmacalı bölüm kapanıyor, bitiyor ve yeni bir bölüme geçiyoruz; sahne sahne bir nevi (Ayyyyy! Tamam, anladı herkes!).  

Bu tarz platform ve puzzle oyunlarında oyun ekran boyunca akar (Örnek: INSIDE) ve ilerleriz ya da bölüm içinde bulunduğumuz ekranda dolaşabiliriz (Örnek: Little Nightmares). DARQ’da ise ekranı alt üst edebiliyor veya oyunda bulunan ama bizim görmediğimiz yüzeyler arasında geçiş yapabiliyoruz. Yüzeyler arasında ile kastettiğim şu; bazı bölümlerde, bulunduğumuz zemin (bir küp şeklinde düşünün) bir mekanizma yardımıyla döndürülüyor ve bu zemini döndürerek görünmeyen yüzeylere ulaşıyoruz. Zaten oyunun ana çekirdeğini görünmeyen mekânları kullanma ile bulunduğunuz mekânı 90 derece
sağa ya da sola çevirerek ekranı alt süt etme mekaniği oluşturuyor. Değişik ve güzel bir mekanikti, şahsen ben oynarken çok zevk aldım.


DARQ rüyalar ve kâbuslarla olan konusunu atmosfer olarak da iyi yansıtmış. Oyunun renkleri mat ve karanlık bir havada. Buna ek olarak da kahramanımız olan Llyod çizgili kıyafetleri içinde bulunduğu hapishanenin (kâbuslarının) bir tutsağı olduğunu pekiştirmiş. Llyod’un etrafına verilen parlaklık, tenin rengi “Bir ölünün kabusları mı?” sorusunu sordurttu bana. Oyunda kasvetli bir hava var ve oyunun başından sonuna kadar bu kasvetli havayı hissettim. Ayrıca mekânlarda tek başımıza oluşumuz ve ortam sesleri zaman zaman yüksek gerginlik verdi. Sanki gerçekdışı bir tabloda geziyormuşçasına da sanatsaldı. Llyod’un kâbusları az daha benim kâbuslarım olacaktı.

Oyunun bölüm tasarımlarını beğendim. Bu tasarımları ortaya çıkaran zihinlere her zaman hayran kalmışımdır. Yaratılan karakterler ilginç ve ancak bir kâbusun karakterleri olabilecek kadar sıra dışılar. Ama bu karakterler pek saldırgan değiller. Bulmacalar gayet güzeldi. Bazı bulmacalarda çok zorlandım. İlk başlarda duvarlarda yürüme mekaniğine alışamadığım için belki de basit bir çözümü bulmak epey zamanımı aldı. Aslında dikkatli bakınca oyunun hikâyesiyle ilgili ipuçlarını etrafta görmek mümkün. Tabii bunları oyun sonunda anlayabildim. 

Bağımsız oyunları seviyorum ama her bağımsız oyuna da bayılmıyorum. Bazı oyunlar tasarım olarak çok dikkatimi çekiyor ama oyunun içine girdiğimde tüm beklentilerim sönüyor. Sadece güzel tasarımlar, ilginç karakterler, renkler ve mekânlar yeterli olmuyor. Oyunun oynanabilirliği, ilgimi çekmesi, hikâyesinin merak uyandırması veya oyunun genel olarak beni eğlendirmesi çok önemli. DARQ beklentilerimin hemen hemen hepsini karşıladı diyebilirim. Bir tek, oyunun sonu ile genel hikâyeyi (Sürpriz bozan olmaması için tam yazmıyorum)  birbirine bağlayamadım. Yani oyun bir çocuğun kâbuslarını anlatıyor ama bu kâbusları neden görüyor, neden bu mekânlarda (kâbus anları ve kâbustan önceki anların geçtiği mekânlar aynı) oyunun sonunda öğreniyoruz. Öğreniyoruz öğrenmesine de… Hikâyeyi bir bütün olarak sindirememiş olsam da güzeldi. Bu güzel oyunu bize kazandıran herkese teşekkür ederim.  

  • Geliştirici Unfold Games
  • Yayınlanma Tarihi  15 Ağustos 2019
  • Platformlar PC

Oyun videolarını kanalından izleyebilirsiniz


Yorumlar

Bu yazıları da beğenebilirsiniz

Tom Clancy's The Division 2 alınır mı?

Pera Palas’ta Gece Yarısı, gizemler, efsaneler, gerçekler

Twelve Minutes İnceleme