Her Şey Kısmet!


Geçen akşam bir baktık ki, çocuklar bitlenmiş!


Hemen nöbetçi eczaneye…. Ama sıra var. İnsanlar sosyal mesafeye dikkat etmeden dip dibe sıra bekliyorlardı. Sıra biraz geç ilerliyordu çünkü eczacı tek başınaydı! Nöbetçi ama tek başına! İnsanlar sıranın ilerlememesi nedeniyle giderek daha da kızmaya başlıyorlardı.

Tam o sırada yaşlı bir amca geldi. Sırayı görünce biraz bekledi, düşündü ve “Bir Aspirin alsam, izin verir misiniz?” Dedi. Sıradaki sosyal mesafesiz ama kızgın vatandaşlar homurdanmaya başladılar. “Herkesin hastası var amca!” Diyerek amcanın şansını zorlamamasını istediler.

İlaç sırasında ikinciydim. Önümde bir kişi vardı! “Acaba sıramı versem mi?” Diye düşünüyordum ama kalabalıktan korkuyordum.

Sıra bana geldi. Düşündüm; “ Ya ne olacak? Alayım bir aspirin amcaya vereyim!” Dedim içimden. Ama hangi Aspirin: Suda eritilen mi? Hap olan mı? Neyse, seslendim eczacıya “Bir bit ilacı, bir kutu da aspirin”

Aspirini almanın ve amcaya “iyilik” yapacak olmanın keyfiyle sıranın arkasına doğru gittim. Amca yok! Sağa, sola baktım, yok! Amca gitmiş!

“Vay be!” Dedim içimden. Her şey kısmet bu hayatta. Zorla güzellik olmadığı gibi, zorla iyilik de olmuyor! Aspirin ve bit ilacı ile eve döndüm. Bit ilacını çocuklara, Aspirini de diğer aspirinlerin yanına koydum.

-The End-


Yorumlar

Bu yazıları da beğenebilirsiniz

Tom Clancy's The Division 2 alınır mı?

Pera Palas’ta Gece Yarısı, gizemler, efsaneler, gerçekler

Twelve Minutes İnceleme