Metro Exodus Deneyimim

Oyun dünyasıyla ilgiliydim ama yakın ilgim en fazla üç senedir. Sürekli oyun oynayan birisi değildim; sürekli aklında olan ama zaman ve fırsat namüsaitliğinden oyunlarla mesafeliydim. Zaman ve imkan müsait olduğunda da oyun dünyasına balıklama daldım. YouTube üzerinde bir oyun kanalı açtım. Metro serisiyle tanışmam böyle oldu. İlk olarak Metro 2033 Redux, sonra Metro Last Light ve son olarak da Metro Exodus’u oynarak serinin tüm oyunlarını oynayarak bu efsaneye ben de eşlik etmiş oldum. Seriyi o kadar çok beğendim ki oyunun da asıl kaynağı olan Dmitri Gluhovski’nin yazdığı Metro serisinin kitaplarını aldım. Bu yazımda Metro serisinden bahsetmeyeceğim ama Metro serisine değinmeden de bu yazıyı yazamazdım. Bu yazımın konusu Metro Exodus olacak. Yazımın sonunda da serinin tamamı için görüşlerimi belirteceğim.

Metro Exodus Nasıl Bir Oyun?

İşte bu soruya cevap vermek için serinin diğer oyunlarından da bahsetmem lazım çünkü genel olarak Metro serisi karanlık atmosfere sahip, kıyamet sonrası bir dünyada (serinin ilk ikisi için dünyada bir yerde demek daha doğru olur çünkü dünyayı neredeyse hiç göremiyoruz) geçen, kapalı mekânlarda ilerleyen, içerisinde korku, hayatta kalma ve aksiyon öğeleri barındıran, birinci şahıs görüşünde oynanan bir macera oyunu. Metro serisi hikâye bakımından zengin ve karakterlerle aranızda bağ kurmanızı sağlayacak kadar da güçlüdür. Seriyle bir bütün oluşturmakla birlikte, serinin sonuncusu olan Metro Exodus serinin ilk iki oyununa göre biraz daha farklı.

Metro Exodus açık dünya içerikli ve ilk iki oyundan farklı olarak yeraltından çok yerüstünde ilerleyen bir senaryoya sahip. Yine serinin geleneğine bağlı olarak yeraltına da iniyoruz ama genel olarak yeryüzündeyiz. Yine ilk iki oyuna göre değişen bazı mekanikler; silah yükseltme, çantaya bakma, sağlık kiti yapma, değişik silahlar, farklı gruplar oluşturmuş düşmanlar, mutant yaratıklar, zombiler, bulmacalar, gizlilikle ilerleyeceğimiz yerler, muhabbetler, aşk, sevgi, ölüm… En önemlisi yem yeşil bir doğa var. Aslında Metro Exodus’un en büyük yeniliği ve belki de seriye tutkun olanları heyecanlandıran şey ki beni de heyecanlandırmıştı, oyunun açık dünya olması ve metro dışında yaşayanların varlığının öğrenilmesiydi. Demek ki bizden başkaları da varmış! Bunu da hikâye kısmında işleyeceğim.

Metro Exodus’un Hikâyesi Ne?

Metro Exodus 2036 yılında geçiyor. Last Light ile arasında iki yıl var. Nükleer savaştan sonra dünya yerle bir olmuş. İnsanlar Moskova’nın altındaki metroda yeni bir yaşam kurmuşlar. Kıt kaynaklar, farklı düşman birlikler ve etrafta dolaşan mutant yaratıklarla mücadele ederek hayatta kalmaya çalışıyorlar. Kahramanımız Artyom yine serinin diğer oyunlarında olduğu gibi bu mücadelenin öncüsü. Ama Artyom’un aklı biraz karışık! Çünkü o dünyada yaşayan insanların sadece metro içerisinde olduğuna inanmıyor. Artyom’un kendilerinden başka insanların olduğu bir dünyaya ve bu dünyada yaşama fırsatına dair inancı, içinde büyüttüğü güçlü bir hissi var. Oyun Artyom’un bu hissini bize anlatmaya çalışarak başlıyor. Yine metro dışına çıkan Artyom metroya dönerken mutantlarla karşılaşıyor ve tam metro girişinde saldırıya uğruyor. Artyom’un birliği desteğe geliyor ve sonra hikaye başlıyor.

Metro Exodus’un bütün hikayesi Artyom’un hisleri neticesinde gerçekleşen; dünyada metro dışında bir yaşam olduğu, bu yaşamı keşfetme isteği, çabası ve mücadelesi üzerine kurulmuş. Çok fazla detay vermek istemiyorum, metro dışındaki dünyayı siz kendiniz keşfedersiniz. Fakat hikâyenin anlatımı bana biraz yorucu geldi. Açık dünya mekanikleri de bu yorgunluğa neden olmuş olabilir. Hikâye tam akmadı sanki. Serinin ilk ikisinde olan bölümü geç, Artyom’un günlüğünü oku ve yeni bölüme devam et sırası bu oyunda biraz değişik. Bölümü bitirmek ve yeni bölümde ilerlemek sizin oyun içindeki haritayla olan iletişiminize bağlı ki bu da hikâyedeki yoruculuk hissini desteklemiş olabilir. Tabii bu benim düşündüğüm bir şey.

Metro Exodus’un Oynanışı

Seriye alışkın olanlar için oynanış kısmında pek bir değişiklik yok. Yine FPS türü, etraftan toplayabildiğimiz materyaller var. Sağlık kiti, gaz maskesi, mermi gibi ekipmanları bu malzemeleri craftlayarak üretebiliyoruz. Bir üst paragrafta bahsettiğim gibi bölüm ilerlemeleri için haritayla etkileşime geçmek gerekiyor. Metro serisinin ilk iki oyununda var mıydı hatırlamıyorum ama Metro Exodus’ta moral sistemi gibi bir durum var. Oyundaki ilerlemenizde iyi birisi olur, insnalara yardım eder, aman diyene el kaldırmazsanız oyunun sonu da iyi bitiyormuş. Benim oyun sonum kötü bitti. :)

Ben açık dünya öğelerini pek yapmadığım sadece ana hikâyeye odaklandığım için genel olarak açık dünya oynanışı hakkında yorum yapmayacağım. Ama farklı iklim koşullarında farklı yerlerde maceraya atılabiliyoruz. Genel olarak oynanış konusunda benim sıkıntıya sokan bir durum olmadı. Sadece, açık alanlara alışık olmadığım için midir nedir, açık alanlarda düşmanları görmekte biraz zorlandım. (Yakın gözlüğüm de yanımda olmamış olabilir)

Oyunu Tavsiye Eder miyim?

Hiç tartışmasız evet! Bu oyun ve Metro serisinin tüm oyunlarını tavsiye ederim. Hem hikaye, hem gerilim, hem de aksiyon ve macera açısından harika bir seri. Elbette oyun için yapılacak indirimleri bekleyebilirsiniz ama Metro Exodus seriyi daha önce oynamamışlar için bile harika bir deneyim olacaktır.

  • Geliştirici: 4A Games
  • Yayıncı: Deep Silver
  • Çıkış Tarihi: 15 Şubat 2019
  • Platformlar: PC (Microsoft Windows) / PlayStation 4 / Xbox One / Google Stadia

Oynanış videolarını YouTube kanalımdan izleyebilirsiniz


Yorumlar

Bu yazıları da beğenebilirsiniz

Tom Clancy's The Division 2 alınır mı?

Pera Palas’ta Gece Yarısı, gizemler, efsaneler, gerçekler

Twelve Minutes İnceleme