Battlefield 2042 deneyimim


Merhaba değerli dostlar, son birkaç günümü yeni çıkacak olan Battlefield 2042’ye ayırdım ve bu yazımda sizlere oyunla ilgili düşüncelerimi aktaracağım. Aktarma işlemine başlamadan önce düşüncelerimin sıradan bir ev oyuncusunun düşünceleri olarak algılamanızı isterim. Çünkü benim geçmişim oyun dünyasının pikselleri içinde geçmedi. Oyun dünyasına 2018 yılında dahil oldum ve o zamandan bu zamana sıradan bir oyuncu olarak yoluma devam ediyorum. Bu yazıda Battlefield 2042 ile ilgili detaylı ve teknik bilgiler olmayacak, sadece oyunu oynadığım süre içinde hissettiklerim ve sıradan bir oyuncu olarak Battlefield 2042 hakkındaki düşüncelerim olacak. İşin uzmanı değilim, şimdiden bilginiz olsun.  

Battlefield ismini çok duymuş ama hiç oynama fırsatı bulamamıştım. Aslında geçen senelerde PS4’üm için Battlefield 1’i almıştım, yarım saat kadar oynamış “Gamepad ile nişan almak çok zor!” diyerek oynamayı bırakmıştım. Kısacası “mıştım ve muştum ile geçen bir Battlefield geçmişim oldu. Battlefield hakkında yorum yapabilecek son kişi sayılabilirim. Yine de Xbox Game Pass üyeliğim sayesinde Battlefield 2042 oynama şansı yakaladım ve yeni çıkacak bu oyunu deneyimlemek istedim. Bakalım neler yaşamışım, neler deneyimlemişim.


İlk düşüncelerim

Bu tarz tüm oyunlarda olacağı gibi; oyunla ilk kez bir araya gelen ve geçmişinde bu tarz oyun deneyimi olmayan bir oyuncu olarak çok zorlandım. Oyun başladı, haritaya iniş yaptık ve yüzlerce kişi bir taraflara doğru koşmaya başladı, ben de aralarına katılıp onlarla birlikte koşmaya başladım. Uçaklar, helikopterler, telsiz sesleri, çığlıklar yardım çığlıkları… Bir kaosun içindeydim! Anladığım kadarıyla bölge ele geçirme mücadelesi yapıyorduk. A1, B1, C1 diye çeşitli bölgeler var ve takımlar bu bölgeleri ele geçirip belirli bir süre ellerinde tutmaya çalışıyorlar. O belirli süre içerisinde en çok bölgeyi elinde tutan takım kazanıyor (Sanırım)


Oyunun mantığını çözmeye başlamıştım. Battlefield cephe savaşlarının bir simülasyonuydu. Oyunun mantığını çözdüm ama bu kez de rakiplerle nasıl başa çıkacağımı çözmeye çalışıyordum. Daha ne yapacağımı anlamadan ölmek ve rakiplere yaptığım atışları isabet ettirememek oyuna karşı olan düşüncelerimi olumsuz yönde etkiliyordu. Kimin nereden geldiği belli değil! Öne doğru koşuyorum arkadan gelenler öldürüyor. Arkaya koşuyorum önden gelenler öldürüyorlar. Bizim takımın elinde olan bir bölgeden ilerlemeye çalışıyorum, rakip takımdan birkaç kişi güzel bir yere çöreklenmiş hiç ummadığımız anda bizi indirip duruyorlar. Sürekli bir isyan, sürekli bir serzeniş…

Battlefield savaş mantığına alışmak beni biraz zorladı. Ama bunu oyuna karşı olumsuz bir düşünce olarak büyütmedim. Çünkü Rainbow Six Siege’ye de ilk kez başlayan birisi benim Battlefield 2042Eye karşı olan hislerimin benzerini yaşardı. Hiç bilmediğin bir oyunda biraz acemi birliği sıkıntıları yaşamak normaldir.

Son olarak, oyundaki genel telsiz konuşma sesi bana sanki Call of Duty: Warzone oyunundaymışım gibi bir his yaşattı. Ses aynı sanki! Oyunun cephe savaşı mantığı hariç oyunda benzer gibi ama bilemedim!


Grafikler

Oyunu ilk kez açtığımda beni bir eğitim haritasına attı sanırım ve burasını ilk gördüğümde “Minecraft’a benziyor” dediğimi duydum. Çok şaşırdım! Devasa bir çöl haritasında yüksek gökdelenler vardı ama harita çok boş duruyordu. Fakat daha sonra oyuna tekrar girdiğimde normal haritalara geldim. Oyunu oynadığım üç günlük zamanda grafikler beni çok etkilemedi. Yani çok iyi değiller ama çok kötü de değiller. Elbette bu konuda oyunun yakın takipçilerinin veya oyun basınının değerli mensuplarının görüşleri daha önemli. Benim yaşadığım en büyük sıkıntı savaş sırasında çok drop olmasıydı. Oyun bazı yerlerde küçük takılmalar yaşıyordu. Genel oalrak grafikler konusunda iyimser bir düşüncedeyim. 


Silahlar ve operatörler

Battlefield 2042’de çeşitli sınıflardan olan operatörler var. Kimisi sağlıkçı, kimisi mühendis, silahçı vs. Hepsini inceleyemedim. Zaten Türkçe dil desteği olmadığı için inceleyemezdim de. Ama genel olarak sınıflardan oluşan bir birlik olduğunu anladım.

Oyuna başlarken bu sınıflardan birisini seçiyoruz. Seçtiğimiz bu operatörlerin silahları var. Ama bu silahların çoğunda eklenti mevcut değil. Sanırım sadece keskin nişancı tüfeğinde ve bir tane daha silahta dürbün var, diğer silahlarda herhangi bir eklenti yok veya ben göremedim. En sevdiğim silah keskin nişancı silahı oldu. Diğer, eklentisi olmayan silahlarla rakibi görüp ateş etmek (iron side nedeniyle) çok zordu. Anladığım kadarıyla tıpkı Call of Duty: Warzone’da olduğu gibi, puan kazandıkça silahlarla ilgili eklentiler açılacak ve biz de istediğimize göre silahlarımızı şekillendirebileceğiz.

Savaş meydanında operatörlerin özelliklerine göre olan cihazlarını pek kullanamadım. Birkaç kere kalkan yerleştirdim, birkaç kere cephane bıraktım ve birkaç kere de kendime sağlık bastım. Operatör özelliklerini bir kenara bırakırsak, sanırım silahlar tüm operatörlerde ortak. Farklı operatörlerde aynı silahları seçip cephede çarpışmaya girebiliyoruz. Bu dediğim ana oyun modunda geçerli. Diğer modlarda farklı sınıfların farklı silahları var.

Haritalar

Battlefield 2042 haritaları çok devasa. İnsan sanki Ankara – Afyon arasındaki o bom boş düzlüklerde geziniyormuş gibi hissediyor kendisini. Haritalar neden bu kadar büyük anlayamadım? Haritalar çok büyük, yeterli araç yok, bir noktayı ele geçirmek veya savunmak için maratoncu gibi koşturup duruyoruz. Bu koşuşturma işini pek sevmedim. Çünkü gitmemiz gereken noktaya ulaşmak çok uzun sürüyor, bu süre oyuncuyu (Beni yani) oyundan koparıyor, bazen yolar o kadar uzun oluyor ki, ortamın sessizliği size hayatı sorgulatmaya başlıyor! Bir an boşlukta hissediyorsunuz kendinizi. Ben kimim? Neredeyim? Nereden geldim?  Nereye gidiyordum?

Sanki harita büyüklüğü ile oyuncu ve araç sayısı arasında bir dengesizlik var. Ben öyle hissettim.


Oynanış!

Oynanış güzel aslında. İnsan keyif alıyor ama hem türe hem de FPS oyunlarına uzak birisi olduğum için

Biraz darlanmadım değil. Oyun aslında; bir ordu gibi takımların birlikte hareket ederek düşmanı alt etmesine dayalı fakat gel gör ki, cephede herkes kendi halinde. Tankı alan silahçı bile almadan sıka sıka gidiyor. Uçağı alan kız arkadaşının evinin oralarda turluyor(Bu dediklerim Clasic olan mod için geçerli).

Benim en çok zorlandığım konulardan birisi, yere düşen takım arkadaşlarımı kaldıramamak oldu. Birkaç kere başarılı oldum ama genel duruma göre bu sayı çok azdı. Bir türlü başaramadım!  

Bina içleri çok karanlık! Bina içlerinde çatışmak değil çatışmaya çalışmak bile çok zor. COD Warzone tarzında silahlardaki fenerler otomatik yansa güzel olurmuş. Bir binaya girdiğimde çoğu zaman çıkışı bulamadım ve kendimi öldürerek yeniden başladım.


Ses kasma olayı çok zor çünkü tam bir kaos var. Hangi ses kimin nereden geliyor anlamak çok zor. Tam bir binaya girecekken aniden karşıma çıkan bir hovercraft tarafından ezildiğim çok oldu. Kocaman alet ama sesi gelmiyor.  

Rakiplerle karşılaştığım çoğu zaman rakip mi takım arkadaşı mı anlayamadım! Zaten o bir anlık duraksama da önce anlayan kazandı. Takım arkadaşlarım uzakken hepsinin üzerinde yeşil bir nokta var ama yakınlaşınca bu noktalar kayboluyor veya ben de bug oldu ben göremedim. Takım arkadaşlarımızı o yeşil noktadan ayırt ediyoruz, rakiplerde; uzak iseler hiç işaret yok, yakın iseler kırmızı nokta var. Ama anlayana kadar işiniz bitmiş oluyor.

Keskin nişancı silahıyla rakipleri düşürmek güzel ama normal silahlarla hedefi tutturup rakip düşürmek zor geldi bana. Yakın çarpışmalarda belki ama birkaç yüz metrelik mesafelerde zor.  

Uçak, helikopter tarzı makinalara hiç binemedim. Nereden alındıklarını da çok sonra keşfettim ama uçak kullanmak inanılmaz zormuş! Clasic mod içinde ağır bombardıman uçağı kullandım fakat başarılı olamadım! Uçağı bir türlü kontrol edemedim. Keşke uçak kullanma kısmı biraz daha kolay olsaymış.

Araç sayısının biraz fazla olması gerekli diye düşünüyorum. Haritalar çok büyük olduğundan bölgelere ulaşmak çok zaman alıyor.

Oyun içerisinde yapay zeka var mı yoksa herkes oyuncu mu anlayamadım?


Sonuç

İlk kez Battlefield oynadım ve bunun Battlefield 2042 olması iyi mi kötü mü bilemedim! Çünkü 2042’nin ana oyunu yerine eski klasik oyun bölümünü daha çok beğendim ve “A, bende Battlefield 1 var, o zaman ben Battlefield 1’i indireyim de oynayayım” diye düşündüm.

Genel olarak Battlefield 2042’yi beğendim. Cephe savaşı mantığı güzel. En azından öldükten sonra tekrar cepheye dönüp savaşa devam edebiliyoruz. Diğer türlerde ölen ya lobiye ya da 1 vs 1 fight için hapishaneye gidiyor. Oyunda kalmamızı sağlayan bu sistem güzel. Cephede savaşmak; her ne kadar karışık ve anlaşılmaz olsa da keyifli. Grafikler bana göre fena değildi. COD Warzone bu konuda daha iyi sanırım. Oyunu Xbox Game Pass ile oynadım ve oyunla ilgili bir fikrim oluştu. Para verip alır mısın? Diye sorarsanız, indirimi beklerdim derdim :)

Sıradan bir oyuncu olarak Battlefield 2042 ile ilgili düşüncelerim bu şekilde. Sizlerin deneyimlerinizi merak ediyorum ama yorumlarda yazmayacağınız için bunları öğrenemiyorum. Mecburen kendi mecralarında paylaşanlar olursa onların yorumlarına bakacağım. Herkese güzel günler dilerim.

Battlefield 2042 oynanış videolarımı buradan izleyebilirsiniz

Yorumlar

Bu yazıları da beğenebilirsiniz

Tom Clancy's The Division 2 alınır mı?

Pera Palas’ta Gece Yarısı, gizemler, efsaneler, gerçekler

Twelve Minutes İnceleme