War Mongrels


Merhaba değerli dostlar, bu yazımın konusu gerçek zamanlı strateji oyunu olan War Mongrels. Oyunu genel olarak sevmeme rağmen oynanış kısmında karşılaştığım bazı sorunlar nedeniyle oyunu tam olarak bitiremedim. Oyunla ilgili düşüncelerimi sırayla yazarak sizlerle paylaşmak istiyorum.


War Mongrels nasıl bir oyun?

İzometrik bakış açısına sahip, birden çok karakteri kontrol ettiğimiz, fare tıklamaları ile karakterleri, klavye yön tuşlarıyla (PC için) ekranı hareket ettirdiğimiz gerçek zamanlı bir strateji oyunu. Oyun ana çekirdeği karakterlerimizin özelliklerine göre harita üzerinde planlı bir ilerleme yapmamıza dayanıyor. Her karakterin ayrı bir özelliği var ve bu özellikleri birlikte veya tek tek kullanarak bize verilen görevleri yapmaya çalışıyoruz. Oyun Partisasn 1941 ile çok kıyaslanan bir yapım. İki oyunun benzerlikleri olduğu gibi kendilerine has farklı özellikleri de var. Ben her iki oyunu da oynamış birisi olarak iki oyunu da sevdim ama bu oyun beni içine daha çok çekti. Belki bu duruma etki eden faktör War Mongrels’in Partisans 1941’e göre daha gerçekçi olması olabilir.    


War Mongrels hikâyesi ne?

Oyun, 2. Dünya Savaşı sırasında Manfred ve Ewald isimli iki Nazi askerinin ordudan kaçmasıyla başlıyor. Bu iki asker yanlış bir amaç için savaştıklarını düşünüyorlar ve bu savaşta yer almak istemiyorlar. İki askerin de; özellikle Manfred’in aklında bir sürü düşünce var. Karakterlerimizin ve aynı zaman da bizim de ilk görevimiz cepheden kaçmak. Manfred ve Ewald daha sonra Polonyalı direnişçilerle karşılaşıyorlar ve birlikte hareket ederek bu iğrenç savaşı bitirmek için ellerinden geleni yapıyorlar.


Kahramanlarımız ilk başlarda sadece savaştan kaçmak istiyorlar ama olaylar geliştikçebu iki savaş kaçağı masum insanları kurtarmaya adamış gönüllülere dönüşüyorlar. Oyunun internet sitesinde War Mongrels’in gerçek olaylarla da ilgisi olduğu yapımcılar tarafından belirtilmiş.

Oyunun hikâyesi benzerleri gibi; bölüm bölüm ilerledikçe ortaya çıkıyor. Ben hikâye anlatım kısmını sevdim. Her bölümün sonunda siyah beyaz bir film eşliğinde bize olup bitenleri ve olacak olanları anlatıyorlar. Hikâye sinematik kısımlarında fps düşüşleri olduğunu belirtmek isterim!  


Mongrels oynanışı nasıl?

Oyunu her ne kadar beğenmiş olsam da oynanış kısmında motivasyonumun çok düştü!

Her bölümde bir görevimiz var ve bu görevleri yapabilmek için karakterlerimizin özelliklerini kullanmamız gerekiyor. Her karakterimizin de kendine has özellikleri var. Haritada dizilmiş olan düşmanları; karakterlerimizin özelliklerini kullanarak ortadan kaldırmalı ve görevi tamamlamalıyız. Bu tarz oyunlarda düşman görüş açıları çok önemli. Düşman görüş açılarını sağ fare tıklamasıyla; hangi düşmanın görüş açısını görmek istiyorsak ona tıklayarak görebiliyoruz. Ayrıca bu düşmanlardan bazıları yerlerinde sabit durukken bazı düşmanların ritmik hareketi oluyor. Bizim amacımız hem düşmanın görüş açısını hem de ritmik hareketlerini düşünerek hamlelerimizi planlamak ve harekete geçmek.


War Mongrels gerçek zamanlı bir strateji oyunu. Bazı zamanlarda tüm karakterleri kullanmamız gerekebiliyor. Bu yüzden yapımcılar oyuna taktiksel plan şeklinde bir seçenek koymuşlar. Bu özellik Partisans 1941’de de vardı. Peki, bu işlev nasıl kullanılıyor? Tab tuşuna bastığımızda zaman yavaşlıyor ve karakterimizi sırayla seçip yapmaları gereken hareketleri hazırlıyoruz. Örnek: Birinci karakterimizin ileride arkası dönük olan düşmana gitmesini ve onu sessizce öldürmesini seçtikten sonra diğer karakterimize de ikinci düşmana yönlendiriyoruz. Seçimlerimizi yaptıktan sonra uygulama tuşuna basıyoruz, zaman tekrar normal akışına geçiyor ve karakterlerimiz verilen görevlerini yaparak düşmanları ortadan kaldırıyorlar. (Bazen)


Oyunda bir de savaş modu var. Savaş modunu seçtiğimizde karakterlerimiz çatışma pozisyonu alıyorlar ve faremizin üzerinde bir hedef işareti çıkıyor. Yön tuşlarıyla karakterlerimizi yönlendirirken fare ile de ateş edebiliyoruz. Bu moda geçtiğimizde tüm karakterlerimiz silahlarını çıkarıyorlar

Oyunda gizlilik çok önemli! Düşmanlara görünmemek için etrafta bulunan çalıları kullanabiliyoruz. Fakat bu çalıları kullanırken ayakta olmamamız gerekiyor, yerde sürünme pozisyonunda olduğumuzda düşmanlar tarafından görülmüyoruz. Bu sürünme taktiğini çalılar olmadan da kullanabiliyoruz ama bu kısımda dikkat etmemiz gereken şey düşman görüş açısı. Düşmanların görüş açılarında bir düz bir de parçalı olmak üzere iki türlü şekil var. Düşman bakış açısında yer alan düz kesimlerde yerde sürünsek bile düşman bizi görebiliyor ama parçalı kesimlerde düşman bizi yerde sürünürken göremiyor.


Düşmanlarımızı çeşitli yollarla ortadan kaldırabiliyoruz. Bıçak, tabanca, keskin nişancı tüfeği, el bombası, dinamit vs. Fakat bu silahları kullanmanın bir dezavantajı oluyor. Karakterimizin sahip olduğu silahı seçip düşman üzerine getirdiğimizde bir ses alanı çizgisi ortaya çıkıyor. Bu çizgi, eğer ateş edersek etraftaki diğer düşmanlarından kimlerin bu sesi duyabileceğini gösteriyor. Silah kullanırken dikkat etmek lazım ama merak etmeyin çoğu yerde bu mesafe çok geniş olmadığı için silah kullanabiliyoruz. Hatta kullanmamız gereken yerler var.


Oyundaki bir diğer dikkat edilmesi gereken kısım köpekler. Bazı askerlerin yanında köpekler var. Askerlerin aksine köpeklerin bir görüş açısı yok ama onların koku veya hissetme çemberi var. Siz bir askerin görüş açısında olmadığınızı düşünebilirsiniz ve buna göre hareket edebilirsiniz ama yanındaki köpeğin algılama çemberine mutlaka dikkat etmelisiniz.     

Oyundaki her karakterin kullanabildiği özellikler var demiştim. Her karakter her işi yapamıyor. Mesela duvarda bulunan sarmaşıktan tırmanabileceğiniz yerler var ama bunu belirli karakterler yapabiliyor. Düşman askeri kıyafeti giyip, diğer düşmanların dikkatini çekmeden haritada gezebilen, çengeliyle yüksek yerlere çıkabilen değişik karakterlerimiz var. Burada kıyafet değiştirmeyle ilgili bir durumu aktarmak istiyorum. Düşman kıyafeti giydiğimizde bizi sadece rütbesiz askerler tanıyamıyor ama subaylar bizi hemen fark ediyorlar ve alarm çalışıyor. Alarm demişken…


Oyunda dikkat etmemiz gereken olaylardan birisi de alarmlar. Oyunda iki türlü alarm var. Birincisi, düşman askerlerinin sizi görmesi ve sesle bağırarak alarm vermesi. İkincisi ise, düşmanların alarm sistemini çalıştırıp tüm haritaya sesli alarm vermesi. Mesela bir düşman askerini öldürdüğünüzde; eğer ölen düşmanı yerden alamazsanız, diğer düşman askerlerinden birisi yerde yatan askeri görürse alarm veriyor. Bu her zaman olmuyor, bazen de “Neler oluyor burada?” diye şaşırıp görevini yapmaya devam ediyor.


War Mongrels tavsiye eder miyim?

Aslında oyunu çok sevmiştim. Hatta geceleri sürekli “Haydi bir görev daha yapalım!” dediğim anlar oldu ama zamanla, oyun ilerledikçe bazı sıkıntılar ortaya çıkmaya başladı! Şunu açıkça belirtmek istiyorum, ben kesinlikle iyi bir oyuncu değilim, bir oyun zorlaştığında benim için oyundan soğuma ve yavaş yavaş oyundan ayrılma zamanı gelmiştir. Ama bu oyunun zorluğu beni yıldırmadı! Beni yıldıran şey oyundaki bazı mekaniklerin düzdün çalışmaması ve bu düzgün çalışmama nedeniyle görevlerde sürekli başarısız olup, sürekli kayıt noktasına geri dönmem oldu.


Yukarıda belirttiğim gibi, düşmanlarımızın ritmik hareketleri var; bakış açıları ve dolaşmaları. Çok ilginçtir, düşmanları iyice izledikten sonra planımı yapıyorum ama düşman birden bakmaması gereken yere bakıyor ve yakalanıyorum. Bu çok sık karşılaştığım sorun olmadı! En sık karşılaştığım ve beni çileden çıkaran sorun tıklamalarla ilgili olanlardı. Karakterime bir görev veriyorum; şu düşmanı bıçakla, fakat karakterim düşmanın yanına gelip bekliyor ve görev başarısız oluyor. Bu sorun defalarca başıma geldi! Her şeyi planlamışım, planım tıkır tıkır işliyor ama karakterim görevini yapmıyor.

Tıklamalarla ilgili bir sıkıntı da yerde yatan düşmanı kaldıramamakla ilgili. Çoğu zaman yerde yatan düşmanı kaldırmama izin vermedi oyun ve bu yüzden çok yakalandım! Şöyle bir sıkıntı da var; mesela bir karakterimiz yere sigara paketi atıyor, düşman o paketi alırken biz de onu öldürüyoruz. Eğer öldürdüğünüz düşmanı; sigara paketini kullanan karakter yerden almıyorsa diğer karakterler de alamıyor. Çünkü önce sigara paketini almamız gerekiyor. Aslında oyunda böyle bir şey olmaması lazım. Ama sanırım bu bir bug ve sigara paketini almadan düşmanı yerden kaldıramıyordum.


Bana denk gelen bugdan birisi ise şöyleydi; karakterlerimi merdiven yardımıyla kuleye çıkartmam gerek. İki karakterim çıkıyor ama kadın karakter merdivenin ortasında kaldı, çıkmıyor! Sonra aşağı indi ama elleri ve ayakları merdiven tırmanıyormuş gibi, sanki görünmez bir merdivene çıkmış gibi duruyor. Öyle haritada geziyordu. Mecburen kayıt noktasına dönüp bölümü baştan oynadım.

Dediğim gibi, genel olarak oyunu sevdim ama tıklamalardaki görev seçmenin çalışmaması beni çok yordu. Bölümler ilerledikçe de oyun giderek zorlaşmaya başladı. Normalde yarım saatte bitecek oyunu iki saat olmasına rağmen hala bitirememiştim. İki hareketimde bir kayıt noktasına geri dönmeye başladım ve en sonunda oyunu oynamayı bıraktım. Oyun artık keyif yerine çile vermeye başladı. Benim kötü oyunculuğumu bir kenara bırakırsak, türlerinin güzel bir örneği olan bu oyun bugları, tıklama hassasiyetleri ve görev yapısındaki düşman hareketleri tutarsızlıkları giderilirse size güzel zamanlar yaşatır diye düşünüyorum. Şu an için biraz stres yapabilir!

Yorumlar

Bu yazıları da beğenebilirsiniz

Tom Clancy's The Division 2 alınır mı?

Pera Palas’ta Gece Yarısı, gizemler, efsaneler, gerçekler

Twelve Minutes İnceleme