Dying light 2 güzel ama…
Merhaba değerli dostlar, bu yazımın konusu Polonyalı yapımcı Techland’ın oyun dünyasına kazandırdığı muhteşem oyun Dying Light’ın devam oyunu olan Dying Light 2 Stay Human ve bu güzel ama bazı sorunları olan oyunla ilgili yaşadığım deneyimlerim olacak. Bu yazı Dying Light 2 inceleme yazısından ziyade bir deneyim paylaşma, dertleşme yazısı olacak. Dying Light 2 çıkış tarihi 4 Şubat’tı, yaklaşık 14 gündür oyunu oynuyorum. Dediğim gibi, oyundan keyif aldım ama oyunda ufak tefek problemler var.
Her şeyden önce hem Techland’a hem de CD Projeckt Red’e oyunlarını Türkçe dil desteğiyle çıkardıkları için çok teşekkür ederim.
Atmosfer gayet güzel
Dying Light 2 Stay Human çok heyecanlı bir başlangıç
yapıyor. Oyunun atmosferi güzel ama sadece başlangıcı, daha sonra, şehre
girince biraz garip hissettiriyor. Eğer yükseklerde gezinirseniz şehrin bir
yapısı olduğunu falan görüyoruz ama alçaklar sanki oyun parkı gibi. Zaten
oyunun genel çekirdeği parkur üzerine kurulmuş. Aslında demek istediğim şey şu,
sürekli kaçmaya çalışmaktan manzaralara, atmosfere pek dikkat edemedim.
Atmosfer dediğim de şehrin, doğanın, gökyüzünün genel
yapısı, yoksa zombili, distopyalı atmosfer gayet güzel. Oyuncuyu korkutacak,
heyecanlandıracak, gerginliğin içine hapsedecek, gece dışarı çıkmaya
niyetlendiğinde “Yok ya ben en iyisi sabah gideyim!” dedirtecek atmosfer var.
Sesler korkunun aynasıdır
Oyunda en beğendiğim şey sesler oldu. Yardım çığlıkları,
zombi sesleri, homurtular, hırıltılar, kükremeler, havanın kararması nedeniyle;
tehlikeli zamanların başladığını bildiren oyunun gerilim sesi, şehirde yaşayan
insanların diğer insanları uyarmak için çaldıkları çanlar, alarmalar vs. Sesler
harika. Sadece sesler bile beni yeterince gerdi.
İlk oyundan tanıdık bir yüz görmek harikaydı. Bir zombi
kovalamacası ardından soluğu eski bir dostun yanında almak beni biraz
rahatlattı. İlk oyunla bağlantıyı koparmak istememişler sanırım ve iki oyun
arasındaki bağlantıyı Spike ile yapmışlar. Belki de serinin iki oyununda da
olan tek bir karakter var o da Spike. Fakat her iki oyunun ana karakteri farklı
olsa da ana karakter sesleri aynı gibi geldi bana. Oyun sonrası merak edip iki
karakteri de dinledim evet farklılar ama oldukça benzer sesleri var. Ana
karakter için farklı bir seslendirme sanatçısı kullanılabilirdi. Spike ile
karşılaşmak psikolojimi etkilemiş ve sesleri çok benzetmiş te olabilirim.
Pembe dizi gibi entrikalı
Oyunun hikâyesi fena değil. Binaların tepelerinde ve
sokaklarda boşa koşmadığımızı bir amaç uğruna bunları yaptığımızı hissediyoruz.
Karakterlerin çok olması da güzel ve bu karakterler öyle boş değil. Hikâyedeki karakterlerin
hepsinin bir ağırlığı olduğu hissini verdi oyun bana. Hikâyede bolca sürpriz
var.
İlk oyun daha zordu
Dying Light serisinin ilk oyuno daha korkutucu ve zordu, ben ilk oyunda daha çok
zorlandığımı hatırlıyorum. İkinci oyun “Tamam zombiler de var ama sen parkur
yap” der gibiydi. Dying Light 2 de zor ama bana ilk oyun daha zor geldi ve
sanki ilk oyun daha korkutucuydu. Eski oyunda aletleri parçalayıp diğer
aletlerimizi onarabiliyorduk bu kez eldekini at/sat yenisini satın al/bul var.
Bandaj sarmaya izin yok
En sıkıntı çektiğim anlardan birisi sağlığımı tamamlama
oldu! Sargı sarma hızı ilk oyuna göre çok daha uzun ve dövüş esnasında bandaj
sarmaya başladığınızda NPC’ler bunu engellemek için hemen harekete geçiyorlar.
Sağlığınızı tamamlamak için size fırsat vermiyorlar. Mesela hiçbir NPC
saldırmıyor, uzaktan hareket yaparak saldırmak veya savunmak için bekliyor ama
bandaja geçtiğiniz an hemen ya bıçak ya taş atıyorlar ya da hemen üzerinize
saldırmaya başlıyorlar. Sağlık tamamlamak için dövüş alanından uzaklaşmalı veya
bir yerlerde saklanmanız gerekiyor.
Gizlilik yasak
Oyunda gizlilikle yapılaması gereken / tercih edilen
görevler var ama oyun oyuncuya gizlilik yapması için pek fırsat vermiyor.
Mesela çömelme durumundayken eşya seçmeye çalışırsak karakter ayağa kalkıyor ve
düşmanlara görünüyor. Bir NPC tam arkasını dönmeden ona yaklaşamıyorsunuz, tam
arkasını dönmediyse sizi hemen fark ediyor. Ayrıca bir düşmana arkasından
sessizce yaklaşırken kesinlikle ayağa kalkmamanız gerekiyor eğer ayağa
kalkarsanız sizi fark ediyor.
Bazen öldüğümüzde oyun bizi zombilerin içinde veya gizlilik
görevinde isek ayakta herkesin ortasında canlandırıyor. Çok kötü!
Aksiyon durumunda takılma
Aksiyondayken; dövüş sırasında, kaçarken, yer değiştirirken envanterden
bir eşya seçersek, seçimi yaptıktan sonra karakter takılı kalıyor. Hareket
etmiyor. Normalde seçimi yaptıktan sonra karakterin koşmaya (ya da her ne
yapıyorsa) devam etmesi lazım ama Dying Light 2’de bu olmuyor. Koşarken
envanterden silah seçimi yaptığımız zaman kartakter durmuş oluyor ve seçimi
yaptıktan sonra koşmaya devam etmiyor.
Days Gone oynayanlar veya videolarını izleyenler hatırlarlar.
Oyunda aksiyon anında silah seçme, sağlık üretme gibi seçimler yapabiliyoruz ve
bu anda tüm oyun yavaşlıyor ama akmaya devam ediyor, seçimimizi yaptıktan sonra
oyun normal akışına devam ediyor. Dying Light 2 bu sistemi yapmalıydı. Bu oyuna
bu tarz bir aksiyon anı seçim menüsü yakışırdı ama yok maalesef!
Daha sıkıntılı bir durum özellikle çatışmalarda karakter
olduğu yerde takılı kalıyor. Hiçbir seçim yapmama rağmen, çatışma anında birden
takılıp kalıyor. Çok can sıkıcı!
Hanginiz zombi?
Bazı yerlerde zombilerle insanlar ayırt edilemiyor.
Zombilerin kıyafetleriyle insanların ki çok benzer. Çok yerde zombi diye masum
insanlara da saldırdım. Özellikle koşucu zombilerle kapüşonlu giysisi olanlar
normal insanlarla çok karıştırılıyor (benim açımdan)
Nerede eski Q tuşları?
Oyundaki en önemli mekaniklerden birisi olan “Afetzede
sezgisi” yani Q tuşu düzgün çalışmıyor. Çoğu zaman uzun süre çalışmamazlık yaptı.
Çoğüu zaman Q tuşunun keyfini bekledik. İstediği zaman çalışıyor istediği zaman
çalışmıyor.
Yalnız değilsin!
Bu konu benimle ilgili yani oyunun burada bir suçu yok
tamamen benim hissettiğim bir şey! Gidilmesi zor veya zombilerle dolu tehlikeli
bölgelere gidiyorum, dövüşüyorum, kan ter içinde kalıyorum, tüm zorlukları
geçiyorum derken tak! Oyundaki karakterlerden birisi birden o bölgede ortaya
çıkıyor. “Hey Aiden naber? Yardım lazım mı?” der gibi dibimde bitiveriyor. Aga
az önce neredeydin? Ben başka zombi oyununda mı ısırılıyorum? Back 4 Blood’da
mı yediler beni? Bana komik geldi bu durum belirtmek istedim. Oyun bize yalnız olmadığımızı hissettirmeye
çalışıyor sanırım ama hep yalnızız. Oyun sürekli karakterlerle sizi
destekliyormuş gibi görünüyor ama hep yalnızız.
Sen aksiyonu boş ver loota bakalım
Oyunda loot yapmak hep vardı ama bu kez loot yapmak oyundaki
aksiyonu, hikâyeyi çok bozuyormuş gibi hissettim ben. Bence bu tarz oyunlarda
ki eğer Ubisoft değilseniz, loot + hikâye
+ aksiyon dengesini iyi tutturmak lazım. Çünkü loot olan yerlere bir daha
gelemeyeceğimi düşünerek bol bol loot yapmaya çalışıyorum ve o sırada yardım
bekleyen bir karaktere gitmiyorum. Tam aksiyonun ortasında sandık görünüyor, “Maymuncukla
açabilirsin” diyor, insanın aklı o sandıkta kalıyor “Ya içinde değerli bir şey
varsa?” ve en önemlisi “Bir daha buraya gelemem” düşüncesi ile birlikte oyunun
aksiyon ve hikâyesi loot ile dağılıp gidiyor. Zaten çoğu zombi ve düşman üst
aramasında boş çıkıyor. Sağlık, gece bağışıklığı ve diğer malzemeler için
mecburen malzeme toplama ihtiyacı hissediyoruz. Malzeme konusunda oyun çok
cimri!
Hacıyatmaz düşmanlar
Oyunda güzel bir yetenek ağacı var. Bazı ilginç yetenekler
var. Mesela, düşmanı omuzlarından tutup sırtüstü yere çarpma. Fakat bu yetenek
pek etkili değil. Birincisi, sanki hiç faydası olmuyormuş gibi hissettiriyor,
ikincisi ise yere sırtüstü yapışan insan/zombi anında ayağa kalkıyor. Ya
sırtüstü yere yapıştın sen, anında nasıl yağa kalkıyorsun?
Dokunulamayanlar
Sokaklarda aksiyon ve katliam varken hemen yanda cenaze
töreni yapan birileri var. Kimse onlara dokunmuyor. Zombilerle kapışın mesela
sonra hemen cenazeye katılın kimse size bir şey yapmıyor!
Susmayanlar
Dying Light 2 ve benzeri oyunlarda yaşadığım bir sorundan
bahsetmek istiyorum. Çatışma, aksiyon, kovalamaca esnasında araya giren
konuşmalar. Aksiyon anında altyazıyı okuma şansı olmuyor ve hikayeyle ilgili
bölümü kaçırmış oluyorum. Bence buna bir çözüm bulunması lazım. Tam aksiyonun
ortasında karakterlerden birisi telsizle bir şeyler diyor, belki de çok önemli
ama oyuncu olarak bu konuşmayı dinlemem/okumam ve anlamam mümkün olmuyor. YA
aksiyonu bırakmalıyım ya da gelen mesajı okumayı. Mesajı okumayı bırakıyorum ve
hikâyenin o kısmı kaybolup gidiyor.
Toparlarsam
Evet, oyunda karşıma çıkan ve bazıları gerçekten canımı çok
sıkan durumları sizlerle paylaştım ama oyunun tamamını ele alıp ve oyunu bitirdiğimi
de hesaba katarsak, oyunun kesinlikle güzel, çok keyifli ve çok eğlenceli
olduğunu belirtmeliyim. Bazı sorunlar zaman zaman yayınlanan yamalarla düzeltilecektir
ve Techland oyuncular için daha iyi bir oynanış zevki için elinden geleni
yapacaktır.
Benim karşılaştığım sorunlar oyunu oynanmaz hale sokan
sorunlar değil kesinlikle. Sadece zaman zaman beni oyundan düşüren, oyun
zevkimi baltalayan küçük sorunlar. Ama bunlar her oyuncu için geçerli
olabilecek sorunlar değil. Yaşadığım ve düzeltileceğini düşündüğüm sorunları
bir kenara bırakırsak Dying Light 2 harika bir oyun olarak karşımızda duruyor.
Dying Light 2 alınır m?
Bence bu soru oyunun şu anki fiyatı nedeniyle sorulan bir soru. İlk oyunu oynayan herkes Dying Light 2’yi de mutlaka almalı ki alacaktır da zaten. Ama yine de, yaşadığım sıkıntılara rağmen benim fikrimi merak ediyorsanız ve bana “Dying Light 2 alınır mı?” Diye soruyorsanız cevabım kesinlikle “EVET” olacaktır. Oyunun 5 yıl boyunca sürekli DLC paketleriyle güncelleneceğini de göz önünde bulundurursak, oyun harika zamanlar yaşayacağınız, kafa dağıtacağınız (her anlamda), aksiyona doyacağınız harika bir oyun olarak sizi bekliyor.
Dying Light 2 sistem gereksinimleri
Bu arada ben Dying Light 2’yi Steam üzerinden satın
almıştım. Dying Light 2 sistem gereksinimleri şöyle
Dying Light 2 fiyat
Şu an için Dying Light 2 Stay Human Steam fiyatı 349 ₺ diğer
bir platform olan Epic Games Store fiyatı da 349 ₺ ama eğer 130 ₺ kuponunuz
varsa (Kuponu nasıl alırım?) oyun size 219 ₺ ye gelir. Umarım herkesin bu güzel
oyunu oynama fırsatı olur.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkür ederim, en kısa sürede (klasik laftır) geri dönüş yapacağım :)