The Callisto Protocol inceleme
⭐⭐⭐
Genel
Genel olarak The Callisto Protocol güzel bir oyun. Fakat bu güzelliği parçalara ayırarak incelediğimizde oyunun güzelliği, yarattığı heyecan, oynama motivasyonu; karanlıkta sesi ve görüntüsüyle kara bir süiliyet halinde ama güzel gelen bir kişinin ışığa yaklaştıkça çok da güzel olmadığının ortaya çıkması gibi giderek azalmaya başlıyor. Oyun çok lezzetli bir balık gibi ama kılçıkları fazla, ayıklaması zor, yemesi sıkıntılı!
The Callisto Protocol’ün atmosferi güzel. Mekanlar, karanlık, ışıklandırmalar, tüneller, geçitler, tüm atmosfer bana yabancı bir gezegende olduğum hissini yaşattı. Mekanların tasarımı çok hoşuma gitti. Mekanlarda dolaşırken oyuncuya verilmek istenen yalnızlık ve başının dertte olduğu hissi, gerginlik güzel verilmiş.
Hikaye
Açıkçası oyunun hikayesini tam olarak anlayamadım! Çünkü oyunda Türkçe dil desteği yoktu. Şu an, Google’a bakmadan, oyunu oynadığım esnada anladığım kadarıyla hikayeyi size aktarmak istiyorum. (Bknz. “Öldüler!” Cem Gelinoğlu)
Ana karakterimiz Jacop bir kargo gemisi pilotudur. Arkadaşı Max ile birlikte nakliye yaptıkları esnada gemilerine sızan yabancılarla aralarında bir arbede gerçekleşir. Yaşanan bu arbede sonucunda gemi yara alır Callisto’daki Black Iron Hapishanesi'ne iniş yaparlar. kaza sırasında Max ölür, Jacop ile gemiye sızan ekibin lideri Dani hayatta kalır fakat Black Iron Hapishanesi müdür her ikisini de tutuklar ve Black Iron Hapishanesi’nde birer mahkum olurlar.
Black Iron’a giren her mahkumun ensesine bir cihaz yerleştirilir. Jacop’a da bu cihaz yerleştirilir. Acılar içinde bağıran Jacop daha sonra bayılır. Ayıldığında bir hücrededir fakat hapishanede bir sorun vardır. Tüm mahkumlar kaçmış ya da kaçmaya çalışmaktadır. Hücresinden çıkan Jacop olayın sadece mahkumlar olmadığını, hapishanede garip yaratıkların ve olayların olduğunu fark eder. Jacop hem bu gizemi çözmeli hem de Black Iron hapishanesinden kurtulmalıdır.
The Callisto Protocol’ün özet hikayesi bu şekilde. Tabii, oyun içinde ilerledikçe, çeşitli ses kayıtları bulup dinledikçe olayların geçmişini ve gelişimini öğreniyoruz. Aslında klasik bir virüs, mutasyon ve yaratık (Zombi) kombinasyonunun uzaya entegre edilmiş hali diyebilirim.
Merhaba mahkum biz dost değiliz!
Oyun düşman (yaratık) çeşitliliği açısından fena değil. Mücadele etmemiz gereken birçok garip yaratık var. Larvalar, sürüngenler, mahkumdan dönüşenler, tükürenler, kozadan çıkıp üzerine atlayarak bizi boğazınızdan yakalayanlar, görmeyen ama sese duyarlı olanlar, ikizler. Sonlara doğru farklı boss fightlar yaparız diye düşünürken ilk karşılaştığımız bossun sürekli karşımıza çıkması biraz üzdü. Oyunda bir final bosu bir de ara bos var. Belki birkaç farklı boss fight olabilirdi.
Toz pembe bir gizlilik
The Callisto Protocol’de düşmanlarla göğüs göğüse çarpışmanın yanında gizlilik de var diyebiliriz. Yani olduğu kadar… The Callisto Protocol gizliliği oyuncuya ucundan tattırıyor. Çok gizlilik yaparsan alışırsın diyor. Boş ver diyor, kim gizlenip gidecek şimdi diyor.
Oyunda gizlilik yaptığımız iki tür var. Bunlardan birisi oyunun yaklaşık ortalarını geçtikten sonra karşımıza çıkan gözleri görmeyen ama göya sese duyarlı yaratıklar. Gizlilik yaptığımız bölüm burada başlıyor. Gizlilik yapıyoruz, bir yaratığa arkadan sessizce yaklaşıyoruz ve yaratığı bıçak benzeri silahımızla öldürüyoruz. Bu öldürme anı öyle vahşi, öyle sesli ki, korkudan tir tir titriyoruz! Çünkü etrafta diğer sese duyarlı yaratıklar var! Ama o da ne? Biraz önce öldürdüğümüz yaratığın bağırışları, sesler o yaratıkların hiç umurunda değil! Bir yaratığı başka bir yaratığın dibinde de öldürseniz gizliliğinizi kaybetmiyorsunuz. Yani oyundaki gizlilik biraz basit olmuş
Bence yapımcıların gözünden kaçan çok büyük bir eksiklik var! Oyun öyle aceleye gelmiş ki, yapımcılar oyundaki en korkutucu karakteri oyunda kullanmayı unutmuşlar. Oyunda bir sürü düşman vardı ama bence oyundaki en korkutucu ve onu gördüğümde “Eyvah! Bununla nasıl baş edeceğim?” diye kendime sorduğum karakter hapishanenin güvenli robotuydu! Böyle bir düşman neden bu oyunda yoktu? Çok şaşırdım! Yaratıklar yerine güvenlik robotu beni daha çok gerdi. Çünkü onunla nasıl baş edeceğimden emin değildim, çok güçlü görünüyordu. Bu robot oyunda sadece 4-5 yerde bize gördündü ve bu harika düşmanla sadece iki kez gizlilik oynadık ve bu bence The Callisto Protocol için büyük bir eksiklik!
Hantal karaktere seri dövüş
Bence Callisto Protocol’ün oynanış kısmı biraz zayıf, belki de tam olmamış. Gizlilik üzerine olan bir oyun olsaydı (Alien İsolation gibi) belki bu hantal karakteri kabul edebilirdim ama gizlilik yerine birebir dövüşe odaklanmış bir oyun var önümüzde ve karakterin hantallığı bu dövüş sisteminde işleri zorlaştırıyor. Dochlama sistemi bir garip. Sağ ve sol yönleri kullanarak yapılması gereken bir doch sistemi var. Aslında mekanik basit: bekle, düşman hamlesinde sağ/sol tuşa bas dochla, sonra hamleni yap.
Çoğu zaman yaratıkları bu sistemle alt etmekte bir sıkıntı olmuyor ama yaratıklar birden fazla olduğunda işler bozuluyor. Çünkü karakter hantal olduğu için dövüş esnasında sadece bir düşmana odaklanıyor, ani dönüş, ani dochlama yapamıyor ve çoğu zaman birden fazla yaratıklı fightlarda ne yapılan dövüşten bir şey anlaşılıyor ne de bu dövüşler zevkli oluyor. Bazen üçlü yaratık savaşı olduğu zamanlar da vardı, işte o zaman oyundan nefret edecek derecede gıcık bir dövüş mekaniği olduğunu iliklerime kadar hissediyorsunuz.
Sapıtan kamera
Ayrıca bu birden fazla dövüşlü zamanlarda kamera sapıtıyor, neye vurduğunuzu neyden kaçtığınızı göremiyorsunuz.
Silah seçme mekaniği
Bence oyundaki en kötü mekaniklerden birisi de silah seçme-değiştirme sistemi olmuş! Bu silah seçim mekaniği de tıpkı karakter gibi hantal bir yapıda. Dövüşler, saldırılar seri ama silah değiştirme mekaniği hantal. Normalde seçtiğim silahı anında kullanmamız lazım ama bu oyundaki mekanik öyle değil. Pompalı tüfekten tabancaya geçtiğimizde karakterin silahın ucunu çıkarıp diğer ucu takmasını beklemeliyiz. Eğer silah ucu değiştirmeyi beklemeden aim alırsak silah değiştirme işlemi bitmediği için karakterimiz yine eski silahında kalıyor. Eski silahımızın da şarjörü bitmiş oluyor yaratıklara ateş edemiyoruz ve ölüyoruz. Önce karakterin silah değştirmesini bekliyoruz, sonra şarjör değiştirmesini bekliyoruz, bekliyoruz… Oyun bu hantal mekaniğe karşı bize hiç zaman vermiyor, bizi direk dövüşün ortasına atıyor.
Ekipman cihazının animasyonları
Can sıkan diğer bir durum ise silah yükseltme, ekipman; cephane, sağlık vb alma merkezleri. Her işlermi tek tek yapıyoruz. Tabancanız için mermi mi alacağız? Öyle toplu cephane alamazsınız! Ne istiyorsak birer birer yapmamız ve her seferinde 3d yazıcının animasyonunu izlememiz gerekiyor. Bugün bir animasyon kaç para haberiniz var mı? Keşke sayı belirtip alabileceğimiz bir sistem olsaymış
Bir türlü bitmeyen animasyon
Oyunda bana sıkıntılı gelen bir başka şey ise oyunun belirli anlardaki animasyonların çok uzun sürmesi. Mesela merdivenden inmeye başlıyorsunuz, karakter merdivenin en sonuna geldiğinde; merdivenden inip yere adım attığında araya bir animasyon giriyor ve oyunun kontrolü animasyonda oluyor. Animasyonun bitmesini bekliyoruz ki, kontrol bize geçsin ama bu animasyon çok uzun sürüyor. Oyun kontrolü oyuncuya vermekte tereddüt ediyor sanırım :) Bu durumu asansöre giriş ve çıkışlarında, havalandırma çıkışlarında, merdiven inişlerinde, bölgeler arası geçişlerde çok yaşadım. Oyunun da en çok takıldığı anlar buralar oldu bende.
Platforma çıkma vs çıkmama
Yaşadığım ilginç bir sıkıntı da, karakterin platformlara çıkmaktaki kararsızlığı. Havalandırma deliğine giriş, bir üst mekana geçiş ve benzeri bölgelerde karakter çıkması gereken platforma bir türlü çıkmıyordu. Bu öyle bir sıkıntı ki, oyuncu olarak o an şunu düşünüyorsunuz “Demek ki bu bölgeden gitmeyeceğim!” Neden o böyle düşünüyorum? Çünkü karakter o bölgeden gidemiyorsa demek ki yanlış yöndeyiz, başka bir yöne gitmeliyiz Bu durum bana çok zaman harcattı!
Grafikler
Oyunun grafikleri güzel. Fakat ayarlar kısmında sıkıntı var. Oyuna her girdiğimde ayarları tekrar yapmak zorunda kaldım. Oyun son ayarlarımı hiç kaydetmedi!
Oyuna gelen güncellemeler bana “Daha iyi olmuş” hissi vermedi. Açıkçası bir değişiklik olmadı hatta daha kötü olduğunu düşündürdü. Son güncellemeden sonra oyunu açtığımda grafikler çamur gibiydi. Yüksek ayarlarda oyun çok kötü göründü. Ancak medium ayarlarda oynadım. Oyun bir kere crash yedi
Sonuç
Genel olarak oyun oynanabilir seviyede ama lezzetli mi diye sorarsanız, pek değil! Yaşanan sorunlar, benim oyunla ilgili eleştirilerim, büyük ihtimalle oyunun biraz erken (Dead Space etkisi) çıkması nedeniyle gerçekleşmiş acelecilikten kaynaklanıyor. Potansiyeli yüksek bir oyunun harcandığını düşünüyorum!
Oyunun final sahnesinden anladığım kadarıyla devamı gelecek. Umarım The Callisto Protocol devamında aceleye gelmez, oyunun mekaniklerini düzgünleştirilir, sık dokuyup ince elenmiş bir devam oyununu görürüz. Cyberpunk 2077 ile başlayan çıkış hayal kırıklıkları umarım The Callisto Protocol ile son bulur. Benim oyuna puanım 3.
- Geliştirici: Krafton
- Platformlar: Xbox One, PlayStation 4, PlayStation 5, PC (Microsoft Windows), Xbox Series X|S
- Çıkış Tarihi: 2 Aralık 2022
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkür ederim, en kısa sürede (klasik laftır) geri dönüş yapacağım :)